NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İTK

<< 1486 >>

باب المكاتب

16- Mukatebeli Köle

 

أخبرنا أحمد بن عمرو بن السرح قال أنا بن وهب قال أخبرني الليث عن بن عجلان عن سعيد عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال ثلاثة حق على الله عونهم المكاتب الذي يريد الأداء والناكح الذي يريد العفاف والمجاهد في سبيل الله

 

[-: 4995 :-] Ebu Hureyre'den nakledilene göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): 'Yüce Allah üç kişiye yardımda bulunmayı taahhüt etmiştir. Bunlardan biri bedelini ödemeye çalışan mukatebeli köledir. Diğeri iffetli kalmak için evlenmeyi düşünen kişidir. Bir diğeri de Allah yolunda cihad eden kimsedir" buyurdu.

 

Tuhfe: 13039.

 

 

كيف الكتابة وذكر اختلاف ألفاظ الناقلين لخبر بريرة في ذلك

17- Mukatebe Akdi Nasıl Yapılır?

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم عن جرير عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت كاتبت بريرة على نفسها تسع أواق في كل سنة أوقية فأتت عائشة تستعينها فقالت لا إلا أن يشاؤوا أن أعدها لهم عدة واحدة ويكون الولاء لي فذهبت بريرة فكلمت بذلك أهلها فأبوا عليها إلا أن يكون الولاء لهم فجاءت إلى عائشة وجاء رسول الله صلى الله عليه وسلم عند ذلك فقالت لها ما قال أهلها فقالت لاها الله إذا إلا أن يكون الولاء لي فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم ما هذا فقلت يا رسول الله إن بريرة أتتني تستعين بي على كتابتها فقلت لا إلا أن يشاؤوا أن أعدها عدة واحدة ويكون الولاء لي فذكرت ذلك لأهلها فأبوا عليها إلا أن يكون الولاء لهم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم ابتاعيها واشترطي لهم الولاء فإن الولاء لمن أعتق ثم قام فخطب الناس فحمد الله وأثنى عليه ثم قال ما بال أقوام يشترطون شروطا ليس في كتاب الله يقولون أعتق فلانا والولاء لي كتاب الله أحق وشرط الله أوثق وكل شرط ليس في كتاب الله فهو باطل وإن كان مائة شرط فخيرها رسول الله صلى الله عليه وسلم من زوجها وكان عبدا فاختارت نفسها قال عروة ولو كان حرا ما خيرها رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 4996 :-] Hz. Aişe anlatıyor: Berire, her yıl bir Okiyye (kırk dirhemlik gümüş) vermek üzere dokuz Okiyye üzerinden efendileriyle mukatebe yapmıştı. Anlaşma bedelini ödemede yardım istemek üzere bana gelince, ona:

 

"Efendilerine söyle! Şayet vela. hakkının benim olmasını kabul ederlerse anlaşma bedelinin hepsini birden öderim" dedim. Berire gidip efendileriyle bu konuyu konuştu. Ancak, vela hakkının kendilerinin olmaması halinde bunu kabul etmeyeceklerini söylediler. Durumu anlatmak üzere yanımda bulunduğu sırada Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'de geldi. Berire, efendilerinin verdiği cevabı bana söyleyince ben de: "Valiahi vela hakkı bende olmadıkça bunu kabul etmem" dedim.

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ne oluyor?" diye sorunca, ben: "Ya Resulalıah! Berire anlaşma bedelini ödemede maddi yardım istemek üzere bana gelince, ona: «Efendilerine söyle! Şayet vela hakkının benim olmasını kabul ederlerse, anlaşma bedelinin hepsini birden öderim» dedim. Berire gidip efendileriyle bu konuyu konuşmuş ama vela hakkının kendilerinin olmaması halinde bunu kabul etmeyeceklerini söylemişler" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de: "Vela hakkı sende olmak üzere onu satın alıp azat et. Zira vela hakkı azat eden kişiye aittir" buyurdu. Ardından Müslümanlara konuşma yapmak üzere kalktı. Yüce Allah'a hamdü senada bulunduktan sonra da:

 

"Bazılarına ne oluyor da Yüce Allah'ın Kitab'ında yeri olmayan bazı şartları ileri sürüp: «Filan kişiyi azat et, ama vela hakkı benimdir» diyorlar! Bilin ki bu konuda Allah'ın Kitab'ının hükmü uyulmaya daha layıktır ve onun koştuğu bir şart sizin koşacağınız bir şarttan dahi sağlamdır. Yüce Allah'ın Kitab'ında yeri olmayan bir şart, bir değil yüz şart daha olsa geçersizdir!" buyurdu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Berire'yi kocası konusunda da muhayyer bıraktı. Kocası köle olduğu için de Berire ondan ayrılmayı seçti. Urve der ki:

 

Berire'nin kocası (köleydi, zira) hür biri olsaydı, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Berire'yi ona dönüp dönmeme konusunda muhayyer bırakmazdı.

 

Mücteba: 6/164; Tuhfe: 1677.

 

 

أخبرنا يونس بن عبد الأعلى قال أنا بن وهب قال أخبرني رجال من أهل العلم منهم يونس بن يزيد والليث بن سعد أن بن شهاب أخبرهم عن عروة بن الزبير عن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم أنها قالت جاءت بريرة إلي فقالت يا عائشة إني كاتبت أهلي على تسع أواق في كل عام أوقية فأعينيني ولم تكن قضت من زكاتها شيئا فقالت لها عائشة ونفست فيها ارجعي إلى أهلك وإن أحبوا أن أعطيهم ذلك جميعا ويكون ولاؤك لي فعلت فذهبت بريرة إلى أهلها فعرضت ذلك عليهم فأبوا وقالوا إن شاءت أن تحتسب عليك فلتفعل ويكون ولاؤك لنا فذكرت عائشة ذلك لرسول الله صلى الله عليه وسلم فقال لا يمنعك ذلك منها ابتاعي وأعتقي فإنما الولاء لمن أعتق ففعلت وقام رسول الله صلى الله عليه وسلم في الناس فحمد الله وأثنى عليه ثم قال ما بال أناس يشترطون شروطا ليست في كتاب الله من اشترط شرطا ليس في كتاب الله فهو باطل وإن كان مائة شرط قضاء الله أحق وشرط الله أوثق وإنما الولاء لمن أعتق

 

[-: 4997 :-] Urve b. ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Berire, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hanımı Aişe'nin yanına gelip: "Ey Aişe! Efendilerimle her yıl bir Okiyyesini ödemek üzere dokuz Okiyye üzerinden mukatebe yaptım. Ödemelerimde bana yardımcı ol" dedi. Berire bu yardımı istediğinde de henüz taksitlerinden bir şey vermiş değildi. Hz. Aişe de onun azat edilmesini istediği için kendisine: "Git efendilerinle konuş, isterlerse taksitlerinin tümünü birden onlara ödeyeyim ama vela hakkı bende olur" dedi. Berire efendilerinin yanına gidip bu teklifi onlara sundu. Ancak efendileri: "Şayet yardımının karşılığını Allah'tan bekleyecekse bunu yapsın. Ama vela hakkı bizde kalır" cevabını verdiler. Hz. Aişe durumu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bildirince Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Onların bu şartı, vela hakkının sende olmasını engellemez. Sen onu satın alıp azat et. Zira vela hakkı azat eden kişinin olur" buyurdu. Hz. Aişe de böyle yaptı.

 

Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir konuşma yapmak üzere kalktı. Yüce Allah'a hamdü senada bulunduktan sonra da: "Bazılarına ne oluyor da Yüce Allah'ın Kitabında yeri olmayan bazı şartlar ileri sürüyorlar! Yüce Allah'ın Kitab'ında yeri olmayan bir şart, bir değil yüz şart dahi olsa geçersizdir! Bilin ki bu konuda Allah'ın Kitab'ının hükmü uyulmaya daha layıktır ve onun koştuğu bir şart sizin koşacağınız bir şarttan daha sağlamdır. Vela hakkı da azat eden kişinindir" buyurdu.

 

Mücteba: 7/305; Tuhfe: 1658.

 

 

أخبرنا عمرو بن علي قال ثنا عبيد الله بن عمر منذ ستين سنة عن يزيد بن رومان عن عروة عن بريرة أنها قالت في ثلاثة من السنين تصدق على لحم فأهديته لعائشة فدخل رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال ما هذا اللحم فقالت لحما تصدق به على بريرة فأهدته لنا فقال هو على بريرة صدقة ولنا هدية وكاتبت على تسع أواق فقالت عائشة إن شاء مواليك عددت لهم ثمنك عدة واحدة فقالت إنهم يقولون إلا أن تشترطي لهم الولاء فذكرت ذلك للنبي صلى الله عليه وسلم فقال اشتريها واشترطي لهم فإن الولاء لمن أعتق قالت وأعتقتني فكان لي الخيار

 

[-: 4998 :-] Urve'nin bildirdiğine göre Berire anlatıyor: Üç sünnetin konulmasına vesile oldum. ilki, bana sadaka olarak et verilmişti ve bu eti hediye olarak Hz. Aişe'ye verdim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip: "Bu et de ne?" diye sorunca, Hz. Aişe: "Berire'ye sadaka olarak verilmiş o da bize hediye olarak yolladı" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de:

 

"Bu et, Berire için sadaka ama bizim için hediye komundadır" buyurdu. ikincisi, dokuz Okiyye üzerinden efendimle mukatebe yaptım. Anlaşma bedeli konusunda Hz. Aişe'den yardım istediğimde bana: "Efendilerin isterse anlaşma bedelinin tümünü birden vereyim" dedi. Bunu efendilerime söylediğimde vela hakkının kendilerinde kalması şartı ile kabul ettiler. Hz. Aişe de bunu Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e zikredince:

 

'Vela hakkının sende kalması şartını koşarak onu satın alıp azat et. Zira vela hakkı azat eden kişinidir" buyurdu. Üçüncüsü ise azat edildiğimde köle olan kocama dönüp dönmeme konusunda muhayyer bırakılmamdır.

 

Tuhfe: 15784.

 

 

أخبرنا محمد بن منصور عن سفيان قال حفظت من يحيى بن سعيد عن عروة عن عائشة أن بريرة جاءت إلى عائشة تسألها في كتابتها فقال أهلها إن شئت أعطيت باقي كتابتها ويكون لنا الولاء فلما أن جاء النبي صلى الله عليه وسلم ذكرت ذلك فقال اشتريها فأعتقيها فإن الولاء لمن أعتق ثم صعد رسول الله صلى الله عليه وسلم المنبر فقال ما شأن الناس يشترطون شروطا ليس في كتاب الله من اشترط شرطا ليس في كتاب الله لم يجز له وإن اشترط مائة شرط

 

[-: 4999 :-] Berire'nin bildirdiğine göre, kendisi mukatebe bedelini ödeme konusunda yardım istemek üzere Hz. Aişe'nin yanına gitti. Ancak efendileri, Hz. Aişe'ye: "Berlre'nin anlaşma bedelinden kalan miktarı onun yerine ödersin. Ama vela hakkı bizde kalır" dediler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip de Hz. Aişe durumu ona anlatınca: "Onu satın alıp azat et. Zira vela hakkı azat eden kişinindir" buyurdu. Sonrasında Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) minbere çıkıp:

 

"İnsanlara ne oluyor da Allah'm Kitab'ında yeri olmayan şartlar ileri sürüyorlar! Yüce Allah'm Kitab'ında bulunmayan bir şart, bir değil yüz şart dahi olsa geçerli değildir!" buyurdu.

 

Tuhfe: 17938.